top of page

Kalp ve Damar Hastalıklarından Nasıl Korunuruz?

Günümüzde kalp damar sistemi hastalıkları tüm dünya ülkelerinde ölümlerde birinci sırayı oluşturmaktadır.


Her  geçen yıl toplumlarda yaşlı nüfus artmakta, kalpte hastalığa neden olan etkenlerle daha uzun süre temasta bulunulmasına bağlı olarak da daha fazla insan kalp damar sistemi ile ilgili rahatsızlanmakta ve diğer hastalıklar ile aradaki fark  da giderek açılmaktadır.


Türkiye’de de durum diğer ülkeler ile benzeşmekte, hatta birçoğundan daha kötü durumda bulunmaktadır.


Damarlarda darlık veya tıkanmaya yol açan en önemli neden aterosklerozisdir (damar sertliği). Genç ve sağlıklı atardamarlar esnek, güçlü ve elastik bir yapıdadır. Yaş ilerledikçe herkeste damar duvarında kalınlaşma ve  kalsiyum toplanması gelişerek esneklik azalır. Bu doğal gelişimin aksine aterosklerozda damarın iç duvarı kalınlaşır, düzensizleşir, yağ ve kolesterol birikir. Böylece damar içi çapı giderek daralır ve yeterli kan geçemez olur. Herkeste yaşla birlikte damar duvarında sertleşme ve esneklikte azalma görülebilir. Ama bazı kişilerde bunun daralma ve tıkanmaya yol açacak şekilde ateroskleroza dönüşmesinde belli risk faktörleri etkilidir.



Ateroskleroza Yol Açan Nedenler:

 

Değiştirilemeyen risk faktörleri:

  1. Cinsiyet,

  2. Yaş,

  3. Genetik faktörler,

 

Kontrol edilebilir risk faktörleri:

  1. Yüksek tansiyon,

  2. Yüksek kolesterol düzeyi,

  3. Sigara,

  4. Diabetes mellitus,

  5. Aşırı kilo,

  6. Uygunsuz diyet,

  7. Fiziksel inaktivite,

  8. Stres.

 

Bu risk faktörlerinden örneğin yüksek kolesterol ve sigara birleşince herbirinin tek başına yaptığının toplamından daha fazla riske neden olur. Bu faktörlerin sayısı arttıkça  risk oranı katlanarak artar.



Kalıtım:


Eğer anne-baba ve birinci dereceden akrabalarda erken yaşta kalp krizi geçiren varsa o kişide de risk vardır. Eğer baba veya erkek kardeşiniz 55, anne veya kız kardeşiniz 65 yaşından önce koroner arter hastalığına yakalanmışsa sizin de riskiniz normalden yüksektir. En önemli genetik  risk yüksek kan kolesterol düzeyine sahip olmaktır (ailesel hiperkolesterolemi). Aileden geçebilecek diğer faktörler yüksek tansiyon, şişmanlık ve şeker hastalığıdır (Diabetes Mellitus).


Ailenin beslenme alışkanlığı, ev içinde sigara içilmesi veya egzersiz yapılmadan geçen bir yaşam da kalıtsal olmasa da kişi üzerinde etkileyici faktörlerdir.



Yaş:


Yaşın ilerlemesi ile birlikte sağlık sorunları görülme olasılığı artar. Erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaştan sonra koroner arter hastalığı görülür. Ama risk faktörleri kontrol altına alınarak bu olasılık azaltılabilir. Buna ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi olur. Menopoz öncesi dönemde kadınlarda koroner arter hastalığı görülme sıklığı düşüktür. Kadınlarda genel olarak  koroner arter hastalığı 10 yıl daha geç gelişir ve bunda da östrojen hormonu etkilidir.


 

Kontrol edilebilir risk faktörleri:


Bunlardan herhangi birisinin kontrolu diğerleri üzerinde de olumlu etki yapar. Örneğin düzenli egzersiz yapmak kan basıncını düşürür, kilo kontrolunu sağlar , iyi kolesterol olarak bilinen HDL seviyesini yükseltir.

 

Sigara, şişmanlık veya inaktif yaşam kişi tarafından bilinebilen  faktörlerdir. Ama yüksek kolestrerol, şeker hastalığı veya kan basıncı yüksekliği ancak yapılacak ölçümler ile saptanabilir. Bu nedenle check-up olarak isimlendirilen kontrollar önemlidir.

 

40 yaşına kadar 3 yılda bir, 40-50 yaş arasında toplam 4 kez, 50-60 yaş arasında 5 kez, 60 yaştan sonra ise her yıl bir kez kontrol gerekir. Eğer bu kontrollardan herhangi birisinde saptanan bir anormallik varsa o zaman onun kontrol altına alınması açısından daha sık yaptırmakta yarar vardır.

 

Risk faktörlerinin kontrolu koroner arter hastalığının ortaya çıkma ve ilerlemesini önlemek açısından önemlidir.Ancak koroner arter hastalığı saptandıktan veya kalp krizi geçirdikten sonra da bu faktörlerin kontrolu   koroner arter hastalığının ilerlemesi ve yeni bir kalp krizi geçirme riskini azaltma açısından gereklidir.

 

Son yıllarda koroner arter hastalığına yol açan bu risk faktörlerinin bir arada görüldüğü  tablo metabolik sendrom olarak isimlendirilmiştir. Metabolik sendrom risk faktörleri:

 

  • Abdominal obezite (bel çevresi):

    • Erkek > 102 cm 

    • Kadın > 88 cm

  • Trigliserit > 150 mg/dl

  • HDL - Kolesterol

    • Erkek < 40 mg/dl

    • Kadın < 50 mg/dl

  • Kan basıncı > 130/85 mmHg

  • Açlık kan şekeri > 110 mg/dl


Tanı için üç ya da daha fazla faktörün bir arada olması gereklidir.


Koroner arter hastalığında Metabolik Sendromun payı erkekte % 42, kadında % 64  oranındadır.

 


Damar Sertliği Belirtileri Nelerdir:


Belirti, herhangi bir hastalık veya rahatsızlık durumunda vücudun hissedeceği değişikliktir. Doktor sizin tarif edeceğiniz bu belirtiye uyan bulguları arar. Doktora başvurmanızı gerektirecek belirtilerin şu özelliklerde olması gerekir:

 

  1. Yeni ortaya çıkmış,

  2. Ciddi, 

  3. Giderek kötüleşiyor olması

  4. Huzursuzluk ve strese neden olması,

  5. Daha önceden önerilen ve kullandığınız ilaca rağmen geçmemesi,

  6. Daha önceden var olup ta tedavi edilen bir belirtinin tekrar ortaya çıkmış olması,

  7. Belirtinin bir işinizi yapmanızı azaltıyor veya engelliyor olması.

 

Kalp - damar hastalığını düşündürecek belirti ve bulgular da şunlardır:


  1. Göğüs ağrısı,

  2. Nefes darlığı,

  3. Genel yorgunluk,

  4. Ödem (bacaklarda ve vücutta şişme),

  5. Şuur kaybı,

  6. Birden boşlukta kalmış gibi olma hissi,

  7. Çarpıntı,

  8. Bacaklarda ve kollarda ağrı ve yorgunluk,

  9. Anormal cilt rengi, 

  10. Ciltte yara açılması,

  11. Şok,

  12. Ani görme kaybı, kuvvet, koordinasyon, konuşma ve duyu kaybı.

 


Koroner arter hastalığı kendisini üç şekilde belli eder:

  1. Anjina pektoris (Göğüs ağrısı),

  2. Kalp krizi,

  3. Ani ölüm.

     

Eğer kalpteki beslenme bozukluğu geçici olur ve sonra tekrar yeterli kan akışı görülürse olay geri dönüşümlüdür ve kendisini hareketle veya istirahatte ağrı olarak ortaya koyar. Kanlanmada azalma herkeste ağrıya neden olmayabilir. Bazılarında nefes darlığı veya yorgunluk, güçsüzlük  olarak ta belirti verebilir.

 

Koroner arter hastalarının bir kısmında da kalp krizi sırasında bile ağrı olmayabilir. Özellikle şeker hastalığı olanlarda ağrı duyusunun azalmasına bağlı olarak ağrı hissedilmeyebilir.

 

Kalp damarında tam tıkanma ise kalp krizine yol açar. Kanlanamayan adelenin beslenmesi bozulur. 30 dakika - 2 saatten sonra kalıcı değişiklikler oluşur. Bu duruma genellikle daralmış  bir damarda aniden pıhtı oluşumu neden olur. Eğer tıkanık alan genişse ani ölüm görülür, geniş değilse ve iletim sistemi tutulmamışsa iyileşme şansı yüksektir. Genel olarak kalp adelesinin %25’inden fazlası etkilenmişse kalp büyür ve kalp yetmezliği gelişir. % 40’ı tutulmuşsa şok ve ölüm görülür. Kalbin ön yüz tutulumu daha ciddidir.

 

Kalp krizi belirtileri:

  1. Şiddetli ve geçmeyen göğüs ağrısı,

  2. Göğüsten sol kol sırt ve çeneye yayılan ağrı,

  3. Karnın üst kısmında uzun süren ağrı,

  4. Nefes darlığı,

  5. Bulantı, kusma, terleme,

  6. Halsizlik.


Kalp krizinden ölenlerin % 60’ı ilk bir saat içinde kaybedilir. Bu nedenle hastanın süratle hastaneye başvurması gerekir.

 

 

Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

 

Koroner arterlerin daralmalarında tedavi için 3 seçenek söz konusudur. Bunlar; ilaç tedavisi, koroner balon anjiyoplasti (beraberinde stent uygulaması) ve koroner bypass ameliyatıdır.


Hangi tedavi şeklinin seçilmesi gerektiğine, hastaların durumuna göre kalp cerrahı ve kardiyolog birlikte karar verirler. Tedavi yönteminin seçiminde, hastanın genel durumu,koroner arterlerin yapısı ve kalbin kasılma gücü gibi bir çok faktör etkili olur. Bazı hastalarda birden fazla seçenek bir arada uygulanabilir.



Kaynaklar:

1- Kutsal A: Kalp Hastalıkları Cerrahisi. Gökçe-Kutsal Y,Aslan D: Temel Geriatri. Güneş Tıp Kitabevi Ltd. Ankara, 2007; s:487-492.

2- Kutsal A: Çevrel Damar Hastalıkları. Gökçe-Kutsal Y, Aslan D: Temel Geriatri. Güneş Tıp Kitabevi Ltd. Ankara, 2007; s:473-482.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Sevgi, Tutku, Aşk

“İnsan düşünen hayvandır”  tümcesinin vurguladığı en belirleyici nokta düşünmekten vazgeçtiği veya düşünemediği anda insanın hayvanla...

 
 
 

Comments


  • Youtube
  • LinkedIn
  • Facebook

© 2025 Prof. Dr. Ali Kutsal. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page