top of page

Damar Yaşlanması Nedir?

‘Damarlarınız kadar yaşlısınız’ — William Osler, M.D. (The John Hopkins Hospital, 1894)

Kalp ve Damar sistemi hastalıkları, dünyada en yaygın morbidite ve mortalite nedenidir.


Bugün dünya nüfusunun %10’nunu altmış beş ve daha yukarı yaşlardaki bireyler oluşturmaktadır.


Yapılan projeksiyonlarda 2020 yılında dünya nüfusunun 7.5 milyara, altmış yaş ve üstü nüfus grubunun 1 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir.


Dünya genelinde her geçen ay yaklaşık 800 bin kişi yaşlılığa adım atmaktadır.


Ortalama yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak yaşlılarda atheroskleroz gelişme ve semptomatik arteriel hastalık görülme sıklığında  da artış olmaktadır.


Klinisyenler tarafından en fazla bilinen damarsal değişim intimadan başlayan aterosklerozdur. Ama yaşlanma ile birlikte, ateroskleroz olmadan da damarlarda media ve adventisya tabakalarında da sertleşme, esnekliğini kaybetme ve yeniden şekillenme olabilmektedir. Bu nedenlerle kalp damar sistemi hastalığı geçirme ve ölüm açısından bugün kronolojik yaştan çok damar yaşının önemi kabul edilir hale gelmiştir.


Yaşlanma ile birlikte damar sisteminin tüm tabakalarında morfolojik değişiklikler olmaktadır. Bunlar arasında aortada dilatasyon ve intima, media ve adventisyayı tutan duvar kalınlaşması önemlidir. Buna bağlı olarak sistolik ve nabız basıncı yükselir, diyastolik basınç düşer. Sistolik ve nabız basıncının yükselmesi inme, böbrek yetmezliği ve kalp damar sistemi hastalıkları ile doğrudan ilişkilidir.


Yaşın ilerlemesi ile birlikte damar duvar tabakalrından adventisyada kollajen miktarı ve fibroblastlar artar, media tabakasında düz adele hücreleri, kollajen miktarı, matrix metaloprpteinazları artar, elastin miktarı azalır. İntima da ise kollajen, lökositler, interselüler adezyon molekülleri, matrix metaloproteinazlar, transforming growth faktör, düz adele hücreleri artar, elastin miktarı azalır. Endotel hücrelerinde işlev bozukluğu gelişir ve geçirgenlikleri artar. Damar duvarında kalınlaşma ve esneklik kaybı ile sonuçlanan bu değişikliklere damar içinden geçen kandaki NaCl, lipidler, anjiotensin sistemi, sempatik nörohormonlar, sürtünme stresi, ve damar duvar çapının daralması da eklenince çeşitli hastalıkların ortaya çıkması kolaylaşır.

 

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Sevgi, Tutku, Aşk

“İnsan düşünen hayvandır”  tümcesinin vurguladığı en belirleyici nokta düşünmekten vazgeçtiği veya düşünemediği anda insanın hayvanla...

 
 
 

Comments


  • Youtube
  • LinkedIn
  • Facebook

© 2025 Prof. Dr. Ali Kutsal. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page